İş dünyasından maaş zammı mesajı: Biz hazırız
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Bilgin’in açıklamalarından sonra gözler temmuz başında yapılacak ara zamma çevrildi. İşverenler de artıştan yana. Fakat r’ekabette adaletsizlik olmasın diye, asgari ücretin artış oranını resmi olarak bekliyor.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücretin ne kadar artacağı merek edilirken, iş dünyası çalışanlarını enflasyonun altında ezdirmemek amacıyla elini taşın altına koymaya hazır. Hükümet emekli ve kamu çalışanlarına temmuzda yüz güldürecek bir artış yapmaya hazırlanıyor. Özel sektör çalışanları enflasyon karşısında eriyen ücretlerin artırılmasını bekliyor. İşverenler de ücret artışından yana. Fakat r’ekabette adaletsizliğe yol açmamak amacıyla asgari ücret artış oranının resmi olarak duyurulmasını istiyor. Konuyla alakalı işverenler şu mesajı verdi:
“EKSTRA ARTIŞTAN DA VERGİ ALINMASIN”
Mahmut Asmalı (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı): Asgari ücretin revize edilerek çalışanların hak ettikleri ücreti alması gerekliliğini her fırsatta söylüyoruz. Asgari ücretteki artışı gerekçe göstererek çoğu işveren ürünlerine esasen zam yaptı. İş insanları, oda ve borsa başkanlarıyla da görüştük. Onlar da ‘evet biz kazanıyoruz, kazanırken çalışanımız da mutlu olsun istiyoruz’ diyorlar. İşverenler temmuzda asgari ücrete en az yüzde 20-25 zam yapılmasını bekliyor. Fakat devletin ekstra verdiği ücretten de vergi almaması lazım.
KAYIPLAR İÇİN ADIM ATILMALI”
Şekib Avdagiç (İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı): İşveren olarak bir taraftan, çalışanlarımızın yaşam standardında yaşanan kayıbı önlemek amacıyla adım atmamız lazım. Diğer taraftan da buna bağlı olarak kârımızı ölçülü bir noktada tutmalıyız. Enflasyonla alakalı ileri devre mümkün fiyat hareketleri öngörüsüyle abartılı fiyat artışından kaçınmalıyız. Fiyatlarımızı daha uygun civarda tutarak, belli bir vakit kârlarımızdan fedakarlık etmeliyiz. Enflasyon beklentisini kesinlikle çok süratli bir şekilde kırmamız lazım. Bunu kırdığımızda, ekonomideki başka olumlu amaçlar da birleştiği anda, Türkiye’nin önü çok daha açık olacak. İş dünyasının önüne birtakım fedakarlıklar getirmekle beraber, tabi uzun vadede hem iş dünyasını hem de sorumluluğundaki çalışanları da daha olumlu bir noktaya taşıyacak bir proses olacak. T’üccar, iş dünyası kamu ve bütün halkımız bu hususta duyarlı olmalı.
“YÜZDE 25-30 ARTIŞ YAPILMALI”
Ayhan Karahan (Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı): 2022 İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) belirlerken ortaya gelen yüksek enflasyon nedeniyle ücretlerde 6 ayda bir artış yapılması gerekliliğini gündeme getirmiştik. İGÜ’nün senenin ikinci %50 sinde da artırılması amacıyla çalışmalar başlattık. Bizim beklentimiz temmuz ayında asgari ücrette en az yüzde 25-30 olacağı yönünde. Enflasyonist baskıdan kurtulmak amacıyla ilk olarak enerji maliyetleri sabit tutulmalı. Yüksek enflasyon psikolojisinden toplum olarak kurtulmamız lazım. Enflasyonla mücadele etmek amacıyla evvel algıyı yönetmek gerekiyor. ‘Nasıl olsa yüksek enflasyon beklentisi var, o vakit zamları yapalım’ zihniyeti işveren kesiminde maalesef var. Ürünlere gelen zamları piyasayı alıştırdılar.
“ÇALIŞANLARIMIZIN REFAHINI KORUYACAĞIZ”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran: İş dünyası olarak çalışanlarımızın enflasyon karşısında ezilmesini istemiyoruz. Ülkemiz amacıyla beraber çalıştığımız, katma değer ürettiğimiz mesai arkadaşlarımızın refahını sağlamak da yalnızca devletimizin değil hepimizin görevi. Tabi dünya konjonktüründe yaşananlardan işverenlerimiz de etkileniyor. Bu amaçla devletimizin asgari ücrete yönelik desteğini sürdürmesi bütün kesimlerin bu vakitci daha rahat atlatmasına katkı sağlayacaktır. Önümüzdeki vakitlarda hem işverenler hem de çalışanların refah seviyelerini koruyacak bir asgari ücret farkının belirlenmesi yatırım, üretim, istihdam ve dışsatım merkezli sürdürülebilir büyümenin devamı yönünden önemli.