Kategoriler
Genel

Mutlaka okuyalım..

Hırsıza yardım eden Ev sahibi ve un hikayesi 1965 yılının zemheri ayında, duydum ki komşunun evde unu bitmiş, çocukları aç. Çağırdım hanımı durumu anlattım: ” Allaha şükür unumuz fazlasıyla var, komşunun hiç unu kalmamış, beş çocuğu ile perişanmış. Bir çuval un verelim!” dedim.  Eşim her süre olduğu benzer biçimde yine cimriliği tuttu: ” Benim de beş çocuğum var, ne malum ki, gelecek yıl buğday alabileceğim. Kusura bakma vermiyorum!” diye kestirip attı. Ne yapayım, ne edeyim diye karar kara düşünmeye başladım. Param olsa para vereceğim:”Git un al!” diyeceğim, fakat yok

Ertesi gün komşuyu aldım kahveye gittim. 1965 seneninın zemheri ayında, duydum ki komşunun evde unu bitmiş, çocukları aç. Çağırdım hanımı durumu söyledim: ” Allaha şükür unumuz fazlasıyla var, komşunun hiç unu kalmamış, beş çocuğu ile perişanmış. Bir çuval un verelim!” dedim. Eşim her süre olduğu şeklinde yine cimriliği tuttu: ” Benim de beş çocuğum var, ne malum ki, gelecek yıl buğday alabileceğim. Kusura bakma vermiyorum!” diye kestirip attı. Ne suniım, ne edeyim diye karar kara düşünmeye başladım. Param olsa para vereceğim:”Git un al!” diyeceğim, fakat yok! Ertesi gün komşuyu aldım kahveye gittim

Durumun iyi mi?” diye sordum, bana çocuklarının aç bulunduğunu, ununun hiç kalmadığını söyleyemedi. Gururlu bir adamdı : ”Çok şükür!” diye kestirip attı. Hiç saklama, zor durumda bulunduğunu biliyorum.” Dedim. Yüzüme baktı, hiçbir şey demedi ama o bakışlar her şeyi anlatıyordu. Bu gece evin kapısını açık bırakacağım. Gece yarısı içeri gir kilerin kapısı da açık olacak. Bir çuval un al git, sonra ödersin!”dedim Yüzüme baktı, gündüzler çuvala mı girdi,dercesine gözlerime baktı. Ona eşimin vermediğini söyleyemedim. Bir bahane uydurmak istedim: “Senin bizlerden un aldığını kimse görmesin!” dedim.

Aklına yattı. “Tamam!” dedi. “fakat yazın fazlasıyla vereceğim!” diye kendi gururunu susturdu. Çayımızı içtik ayrıldık. Bu gece ben pusu kurup eşimi uyuttuktan sonrasında kapıyı açıp tekrar yatacaktım. Geç saatlerde eşim gitti yattı. Birazcık bekledim, gidip uykuya dalıp dalmadığını kontrol ettim. Tamam. Uykuya dalmıştı. Sokağa bakan iki kanatlı kapıyı açtım, geri geldim gaz lambasını söndürdüm, uzandım. Uzandım fakat kulağım kapıda. Bir çıtırtı mutlak gelir diye düşündüm. Tamam!” dedim. “Adam geldi.”  Sonrasını bekle bekle bir türlü adam çıkıp gitmiyor. Meraktan patlamak üzereyim. Yardım operasyonu başarısız olacak diye ruhum gidip geliyor. Otuz dakika oldu, adam kilerde bir türlü çıkmadı. Artık dayanamadım, kalkıp gittim, kilere girdim. Girdim ki, zavallı adam çuvalı sırtına almaya çalışıyor, ama bir türlü başaramıyor.

Beni gördü, gözleri parıldadı:” Şunu sırtıma atamadım komşu!” dedi. Zavallı su içinde kalmış.Alnında boncuk boncuk terler dökülüyor. Yardım ettim, çuvalı sırtına yükledim. Yavaşça, sessizce kilerden çıktık. Geçtim iki kanatlı kapıyı adama açtım. Tam, bu iş tamam deyip derin bir nefes alacaktım ki, merdiven başında bizim hanım jandarma edasıyla: “Dur!” demez mi? Hırsıza yardım eden Ev sahibi un hikayesi Aman tanrıım, ruhum uçtu sandım. Hanımdan korkmaktan değil, unu götüren adam, unu eşimden gizli saklı verdiğimi anlarsa, gururu kırılır, bir daha benimle mevzuşmaz, diye korkuyordum. Yoksa; eşim sonrasında bana ne derse desin, ben alışkınım.Adam sırtında ki unla dışarı çıkmadan durdu. Ben ne kadar yakarma var ise bir çırpıda okudum.

Geldi, adama baktı. Ne yaptı biliyor musunuz? Eğildi adamın yüzüne baktı:” Yetmezse gel tekrar al İsmail efendi!” demez mi. Adam teşekkür ederek gitti. Ama ben meydan heykeli şeklinde anlam ifade etmeyen ve şuursuz bir biçimde hala hanıma bakıyorum. Adam gittikten sonra kapıyı örttü, bana döndü: Sana bunu yapmış oldurdığım için özür dilerim. Bundan sonra senin yüreğinden geçen benim de yüreğimden geçtiğini farzet ve ona gore davran!” dedi. O gece; görücü usulü evliliğe ilk adımını attığim, otuz yıllık eşimi ilk kere kalpten sevdim, sonraki yaşamımızda bir dediğini iki etmedim. Bugün bayram ve eşimi kaybetmemin üzerinden iki yıl geçti. Un verdiğimiz fakir her bayram sabahı olduğu benzer biçimde bugün de beni aldı, mezarını ziyarete gittik!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir